Narsistik kişilik bozukluğu

Narsisizm, bireyin varoluşsal olarak yaşamından haz veya acı duymasıyla ilgili bir kavramdır. Normal narsisizm, kişinin günlük hayatından keyif almasını, başarılarından dolayı gurur duymasını, başarı ile yaşadığı olayların üstesinden gelebileceğini hissetmesi ve eksikliklerinden dolayı utanç ve öfke duygularının yaşanmasına neden olur (Rozenbaltt, 2002).

Narsistik kişilik bozukluğu

Giriş

Narsisizm, bireyin varoluşsal olarak yaşamından haz veya acı duymasıyla ilgili bir kavramdır. Normal narsisizm, kişinin günlük hayatından keyif almasını, başarılarından dolayı gurur duymasını, başarı ile yaşadığı olayların üstesinden gelebileceğini hissetmesi ve eksikliklerinden dolayı utanç ve öfke duygularının yaşanmasına neden olur (Rozenbaltt, 2002).

Toplumda yaygın olarak görülen Narsisistik kişilik bozukluğu başka ek hastalıkların sık eşlik ettiği bir durum olup önemli işlevsel bozukluklarla ve psikososyal bozukluklarla ilişkilidir. Narsisistik kişilik bozukluğu görülen kişiler, çevrelerine empati ile yaklaşmayıp benlik saygılarını ayakta tutmak için yönlendirme eğilimi göstermektedirler. Bu bireyler “eşsiz ve önemli biri” oldukları düşünceleri ile ilişkilerinde hep alıcıdırlar (Miller, 2007).

Tanım

Narsisistik kişilik bozukluğunun çok farklı şekillerde görülmesi ve hastalığın şiddetinin geniş bir aralıkta yer alması nedeniyle tanı konulması bazen zordur. Narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler kendini beğenmiş veya kendinden nefret edebilen, dışa dönük veya sosyal olarak izole, sanayi kaptanları veya istikrarlı istihdam sürdürmekte yetersiz, örnek vatandaş veya antisosyal eğilimli olabilirler. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayısal El Kitabı’nın (Diagnostic and Statistical Manual for Mental Disorders, DSM) kriterlerine göre, “belirgin bir kendini beğenmişlik (hayalinde veya davranış olarak), hayranlık duyulma ihtiyacı olan, özel hakları olduğunu düşünen ve empati yoksunluğu gösteren” şeklindeki ifadelerle Narsisistik kişilik bozukluğu tanımını oldukça dar ve homojen bir çerçevede ele alarak bu sorun kısmen çözülmeye çalışılmıştır. Bu kriterler Narsisistik patolojinin önemli yönlerini kapsamasına rağmen klinik uygulamalarda bu ifadelerle Narsisistik kişilik bozukluğu tanısı koymak oldukça güçtür. Bununla birlikte tanımda kolay zedelenebilir benlik saygısı, aşağılık duygusu, boşluk ve can sıkıntısı duyguları ve affektif reaktivite (tepkisellik) ve sıkıntı dahil olmak üzere bozukluğun esas psikolojik özelliklerine yer verilmemiştir (Caligor ve ark, 2015).

Narsisistik kişilik bozukluğunun alt tipleri ve psikolojik özellikleri

DSM-5 kapsamında sadece bir tip altında, göreceli olarak homojen bir sendrom tanımlanmış olmasına rağmen, bilimsel araştırmalara göre bu kişilik bozukluğunun çok farklı alt tipleri mevcuttur (Levy, 2012). Narsisistik kişilik bozukluğunun tipik şekilleri büyüklenmecilik alt tipi belirgin büyüklenmecilik, dikkat çekme isteği, küstahlık ve çok az gözlenen anksiyete ile ilişkilidir. Başkalarının ihtiyacına karşı ilgisiz ve kişilerarası ilişkilerde sömürücü olmalarına rağmen, bu kişiler sosyal olarak büyüleyici olabilirler. Diğer taraftan “kırılgan” kapalı alt tipi engellenmiştir, belirgin bir şekilde sıkıntılı, başkalarının değerlendirmelerine karşı aşırı hassas, kıskanç ve kendisini başkaları ile kıyaslayan bir tiptir. Kişiler arası ilişkilerde utangaç tutum sergilerler, görünüşte kendini unuttururlar, ancak içlerinde gizli büyüklenmecilik barındırdıkları için önemsenmemeye karşı çok hassastırlar. Narsisistik kişilik bozukluğu olan birçok kişi yaşam koşullarına bağlı olarak büyüklenmecilik ve tükenmişlik durumları arasında bulunup bazıları da karma özellikler gösterebilirler. Bu alt tiplere ek olarak, “yüksek işlevsellik gösteren”, “teşhirci” veya “özerk” olarak tanımlanan Narsisistik kişilik bozukluğunun daha sağlıklı bir alt tipi vardır. Bu alt tip grandioz (büyüklenen), rekabetçi, dikkat çekmek isteyen, cinsel olarak provokatif olup Narsisistik özelliklerini başarılı olmak için kullanırlar. İşlevlerini yerine getirme düzeyleri yüksek olduğundan dolayı ilk bakışta bu kişiler kişilik bozukluğuna sahip görünmeyebilirler. Bu nedenler Narsisistik kişilik bozukluğu tanısı kolayca atlanabilir (Caligor ve ark, 2015).

Yaygınlığı ve Eşlik Eden Durumlar

Tanı koyma sürecindeki belirsizliklere bağlı olarak Narsisistik kişilik bozukluğunun prevalansı tam olarak belirlenememiştir. Genelde toplumun %0-5,3 arasında görüldüğü belirtilmektedir. Çeşitli klinik örneklerde prevalansın %1 ile %17 arasında değiştiği ifade edilmiştir. Erkek cinsiyet, genç yaş ve bir kez evlenmiş olma gibi faktörler risk faktörü olarak gösterilmiştir (Caligor ve ark, 2015).

Narsisistik kişilik bozukluğu sık olarak madde kullanım bozukluğu, bipolar bozukluk ve diğer kişilik bozuklukları ile birlikte bulunur. Bazen bu ek hastalıkların tanı konma sürecinde de Narsisistik kişilik bozukluğu fark edilebilmektedir. Narsisistik kişilik bozukluğu daha sık olarak antisosyal, histrionik, sınırdurum, şizotipal ve pasif-agresif kişilik bozukluğu ile birlikte görülür. Antisosyal kişilik bozukluğunun eşlik etmesi halinde hastalığın prognozu kötü seyretmektedir (Caligor ve ark, 2015).

Klinik bulgular

Narsisistik kişilik bozukluğuna sahip bireyler, ayaktan başvuran hastalar arasında en yüksek işlevselliğe sahip grubu oluştururken acil serviste ve yatarak tedavi görülen birimlerde ise hastalığından dolayı ciddi zarar görmüş ve güçsüz hasta grubunu oluşturabilirler. Tüm kişilik bozuklukları arasında, Narsisistik kişilik bozukluğu en ciddi kliniğe sahip türdür. Sonuç olarak sadece grandiyoz/belirgin ve savunmasız/silik tip arasında ayrım yapılması yeterli değildir. Narsisistik kişilik bozukluğunun şiddetinin farklı dereceleri arasında da ayrım yapılmalıdır. Genellikle Narsisistik patolojinin şiddeti arttıkça, bireyin kendisine veya etrafındakilere yönelik saldırgan tutumları belirginleşir, kişiler arası ilişkileri bozulur ve ahlaki durumundaki bozukluklar görünür hale gelir. Bu özellikler klinik tedavi açısından zorluk oluşturmaktadır. Narsisistik kişilik bozukluğunun daha şiddetli formlarında hastaların kendilerine ve çevresine zarar verici davranışlarının kontrol altına alınmasına yönelik tedaviler gündeme gelmektedir. Bununla birlikte hastaların hastalıklarını bahane gösterip elde ettikleri ikincil kazançlarının da engellenmesi, bu anlamda hasta yakınlarının ve ailenin de tedavi sürecine dahil edilmesi gerekebilir (Caligor ve ark, 2015). Narsisistik kişilik bozukluğu görülen bireyler fonksiyonel açıdan üç farklı şekilde başvurabilirler.

İşlevsel yönleri en güçlü olan gruptaki hastalar büyüklenmeci dürtülerini tatmin etmek için çevresindekilerin hayranlığını uyandıracak eylemlerde bulunma çabası gösterirler. Bu bireylerin işlevsel yönlerinde herhangi bir sorun yoktur. Bununla birlikte yaşın ilerlemesi ile kırılgan olmaya duyarlıdırlar (Caligor ve ark, 2015).

İşlevselliğin orta düzeyinde belirgin olarak çarpıtılmış, görkemli bir benlik duygusu ile başvururlar ve samimiyete pek ilgi göstermezler. Bu bireyler çevresindekilerle ilişki kurmakta zorlanabilirler. Profesyonel anlamda işlerini çok iyi yaparlar. Ancak tatmin edici işler dışında çalışmayı reddedebilirler (Caligor ve ark, 2015).

İşlevselliğin en alt düzeyindeki hastalar ek olarak sınırdurum kişilik bozuklukları ile başvururlar. İşlevsellik düzeyi yüksek olan grubun aksine, bu bireyler dengesiz bir benlik hissi sergilerler, patolojik büyüklenmecilik ve özkıyım arasında gidip gelirler (Caligor ve ark, 2015).

Narsisistik kişilik bozukluğunun en ciddi formu olan “malign narsizm”, genellikle Narsisistik kişilik bozukluğunun tipik semptomları ile karakterizedir. Bununla birlikte bu hastalar belirgin anti-sosyal tutum sergilemekte, paranoid eğilim göstermekte ve başkalarına karşı saldırgan davranışlar göstererek sadizmden zevk almaktadırlar. Bu gruptaki hastaların tedavisi oldukça zordur. Klinisyene sürekli yalan söylerler ve klinisyeni korkuturlar. Bu durum tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. Bireyin hastalığı nedeniyle ilişkilerinde ve ekonomik anlamda elde ettiği ikincil kazançlar, hastalığını devam ettirmek için motivasyon sağlamaktadır. Tedavi sürecinde ikincil kazançları sınırlamak veya ortadan kaldırmak için sosyal çevrenin desteği alınmadıkça başarı şansı düşüktür (Caligor ve ark, 2015).

Narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler kendilerinin çok önemli bireyler olduğu algısına ve büyüklük duygularına sahiptir. Özel ve benzersiz insanlar olduklarına, özel hakları olduklarına inanırlar. Eleştirilmeye tahammülleri yoktur, yenilgi karşısında büyük bir kızgınlık veya depresyon tablosu ile cevap verirler. Benlik saygıları oldukça kırılgandır. Başkalarını kendi hedeflerine ulaşmak için birer araç olarak görürler ve çevresindeki kişilere empati duyamazlar. Dış görünüşlerine çok önem verirler ve kendilerine hayran olunmasını isterler (Köroğlu & Bayraktar, 2007).

Önemli ve eşsiz olduklarına kendilerini inandırabilmeleri için, çevresindekilerin de öyle düşünmeleri yönünde çaba gösterirler. Bu bireyler çevrelerinde kimse olmadığında ise özel ve çok önemli biri olduklarına dair hayaller kurarlar. Bu hayalleri gerçek gibi kabul ederek kendilerini değersiz hissetmenin önüne geçerler (Şahin, 2009). Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişilerin sürekli olarak çevresindekilerin beğenisini kazanmaya çalışmaları, ancak başkaları tarafından beğenildiklerini hissettiklerinde kendilerine saygı duyabilmeleri ile açıklanmaktadır. Sadece başkalarına göstermek için, gerçek anlamda ilgilenmedikleri halde, her konuda bilgi sahibi olmak için çabalarlar (Şahin, 2009).

Özel haklara sahip olduklarına inanırlar. Çevresindekiler tarafından özel ya da ayrıcalıklı davranılmasını sağlamak için çaba gösterirler, beklentileri karşılanmadığında ise aşırı öfke duyarlar ya da kendisine özel davranmayan kişileri aşağılama yoluna giderler (Şahin, 2009).

İnsan ilişkilerinde yaşadıkları zorlukların en büyük nedenlerinden biri empati yapma yoksunluğudur. En büyük, özel ve benzersiz olmaları ile başkalarının ilgisine, sevgisine ve hayranlığına bağımlılık duymaları, çelişkili bir görünüm verir. Eşsiz oldukları inancı, benmerkezcilik, düşük özgüven ve büyüklenmecilik tutumları başkaları ile yakınlaşabilme, onlarla empati kurma yetilerini engeller. Çevresindeki insanlarla sadece kendilerine karşı hissettikleri duyguları ile ilgilenirler (Bakin-Sommers, 2014).

Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde hasetlik çekmektedirler. Başkalarının başarısı kendi yetersizlik duygularını tetiklediği için rahatsızlık duyarlar. Bu rahatsızlığın temelinde geri planda kalma, unutulma ve değersiz görülme korkusu yatar. Çevresinde övülen veya takdir edilen kişileri küçümsemeye çalışırlar (Şahin, 2009).

Bu hastalarda kibir, narsisistik yaralanmalara karşı bir savunma aracı olarak kullanılır. Diğer kişilerden gelecek eleştirilere yönelik bir savunma olarak, baştan itibaren o kişilerin fikirlerine önem vermediklerini belli ederler (Şahin, 2009).

Narsisistik kişilik bozukluğu için DMS-5 kriterleri.

Erken erişkin dönemde başlayan ve değişik koşular altında ortaya çıkan üstünlük duygusu (hayalinde veya davranışlarında), hayranlık duyulma ihtiyacı ve empati yoksunluğu ve aşağıda sıralanan özelliklerden beş (veya daha fazlasının) varlığı: Kendi önemi ile ilgili büyüklük duygusuna sahiptir (örn. başarılarını ve yeteneklerini

Bu makale 8 Mayıs 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Kln. Psk. Bil. Uzm. Canan Sinanoğlu

Kln. Psk. Bil. Uzm. Canan Sinanoğlu ; Lisans eğitimini Atatürk Üniversitesi , uzmanlık eğitimini Yakın Doğu Üniversitesi bölümlerinde tamamlamıştır . Aile Danışmanlığı eğitimini ise  Mevlana Üniversitesi'nde tamamlamıştır Tezini “Evliliklerinden Hoşnut Olan ve Olmayan Bireylerin Depresyon Düzeyleri ve İntihar Olasılıklarının Karşılaştırılması” üzerine yapmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Madde Kullanımı Danışmanları Birliği (NAADAC) ve Yakındoğu Üniversitesi’nde Sigara Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Danışmanlık Sertifika Eğitimini tamamlamıştır. Psikoterapi eğitimleri , aile ve çift terapisi eğitimleri , cinsel terapi eğitimleri , grup terapisi eğitimleri , hipnoterapi gibi bir çok eğitimlerini tamamlamıştır  .Uzun yıllar Sağlık Araştırmaları  Genel Müdürlüğü , Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü gibi Sağlık Bakanlığı'nın farklı ku ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
youtube
linkedin
instagram
Etiketler
Narsistlik tedavisi
Kln. Psk. Bil. Uzm. Canan Sinanoğlu
Kln. Psk. Bil. Uzm. Canan Sinanoğlu
Ankara - Klinik Psikolog
Facebook Twitter Instagram Youtube