Sjögren sendromu güncel bilgiler

Sjögren sendromu güncel bilgiler

Sjögren sendromu başta salgı bezleri olmak üzere pek çok organımızı etkileyen kronik romatizmal hastalıktır. Sjögren sendromu çoğunlukla bayan hastalarda görülebilmekle birlikte erkeklerde de görülebilmektedir.

Hastalığın Bulguları Nelerdir ?

Sjögren Sendromu hastalarının en önemli  yakınması ağız kuruluğu ve göz kuruluğudur.  Hastalar ağız kuruluğunu sürekli su içme ihtiyacı hissediyorum, yatağımın başında sürekli su durur veya su içmeden yemekleri yutamıyorum gibi net ifadelerle tanımlar. Göz kuruluğunun bulguları ise gözde kum ya da yabancı bir cisim kaçmış hissi yanma, batma hissidir.

Hastalık sık görülen bulgular dışında eklemlerde ağrı şişlik, ellerde soğukta sararma morarma ve cilt lezyonları ile kendini gösterebilir. Bu yakınmaların yanında hayatı tehdit eden akciğer tutulumu ve sinir sistemi tutulumu sergileyebilmektedir.

Hastalığın Tanısı Nasıl Konulmaktadır ?

Sjögren sendromu hastalarında tanı genellikle çok geç olarak konulmaktadır. Çünkü hastalar ağız kuruluğu ve göz kuruluğuna alıştıkları için şikayet etmemektedirler. Bu yakınmalarının yanına cilt ya da eklem bulguları olduğu zaman sıklıkla doktora başvurma ihtiyacı hissetmektedirler. Hastaların uygun yakınmalarının olmasının yanında kan tahlilinde otoantikor olarak adlandırdığımız testlerde pozitif olarak çoğunlukla eşlik eder. Bazı hastalarda da tanıyı doğrulamak amacıyla tükürük bezi biyopsisi gerçekleştirmekteyiz.

Hastalığın Tedavisi ve Takibi Nasıl Gerçekleşmektedir ?

Sjögren sendromunun tedavisi hastalığın tutulum yerine göre değişmektedir. Çok fazla tutulumu olmayan hastalarda sıklıkla küçük doz kortizon ve klorokin olarak bilinen sıtma tedavisinde de kullanılan ilaçlar tercih edilmektedir. Tutulumu şiddetli olan yada hayati tehlikesi bulunan hastalarda ise daha yüksek kortizon ve immunsupresif olarak adlandırılan ilaçları kullanmaktayız.

İlaç tedavisinin yanı sıra güneşten korunmak, ağzı sürekli olarak ıslak tutmak, cilt kuruluğunu tedavi için nemlendirici kremler, çok iyi bir ağız ve diş temizliği dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır. Çünkü bu hastalarda ağız kuruluğuna bağlı olarak diş çürükleri oldukça fazla oranda görülmektedir.

 

 

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Bünyamin Kısacık

Doç.Dr Bünyamin KISACIK, lisans öncesi eğitimlerini tamamladıktan sonra, tıp eğitimini 1998 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda İç Hastalıkları ihtisasını, 2007 yılında ise Romatoloji yan dal ihtisasını tamamlayarak İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı olmuştur. 

2010-2016 yılları arası Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapmış olan Doç.Dr Bünyamin KISACIK,mesleki çalışmalarına Medicalpark Gaziantep Hastanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Bağ doku hastalığı
Prof. Dr. Bünyamin Kısacık
Prof. Dr. Bünyamin Kısacık
Gaziantep - Romatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube