Polikistik over sendromu (pkos) nedir? nasıl tedavi edilir?

Polikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınlarda EN SIK izlenen hormonal bozukluktur. Toplumdaki kadınların %4 ile %18’inde izlenirken özel bazı alt gruplarda %26’ya kadar bir oranda görülebilmektedir.

Polikistik over sendromu (pkos) nedir? nasıl tedavi edilir?

Polikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınlarda EN SIK izlenen hormonal bozukluktur. Toplumdaki kadınların %4 ile %18’inde izlenirken özel bazı alt gruplarda %26’ya kadar bir oranda görülebilmektedir. PKOS’lu kadınlarda düzensiz adet, artmış ve uzamış adet kanamaları, aşırı kıllanma, sivilcelenmede artış ve gebe kalmakta zorluk (infertilite-subfertilite) sıklıkla izlenir.Toplumda sık görülen bir durum olmasına rağmen nedeni tam olarak bilinmemektedir. Belirlenmesi zor pek çok genin ,gen dışı ancak gen görevlerini etkileyen (epigenetik) ve çevresel faktörlerin birlikte etki ederek bu duruma yol açtığı düşünülmektedir.
2003 yılına ait Rotterdam kriterlerine göre yumurtlamanın az ya da hiç olmaması (oligoovülasyon ya da anovülasyon) ve sonucunda düzensiz adet veya hiç adet olamama, klinik veya biyokimyasal olarak androjen (erkeklik hormonu ve alt tipleri) fazlalığı ve buna bağlı olarak aşırı kıllanma ve sivilcelenme ve jinekolojik ultrasonografide yumurtalıkların ‘’polikistik’’ biçimde görülmesi durumlarından ikisine sahip olan kadınlar polikistik over sendromu tanısı alırlar.

Bulgu ve Semptomlar
Düzensiz ya da hiç adet olamama en sık rastlanan durumdur. Adet kanamaları çoğunlukla fazla ve uzun olarak izlenir. Jinekolojik ultrasonografide yumurtalık boyutları normalden büyüktür ve tipik olarak yumurtalık dış yüzeyinin hemen altında inci tanesi gibi sıralanmış ufak yumurta kesecikleri dikkat çeker. Vücut ve yüzde kıllanmada artış, yağlı cilt, sivilcelenmede artış sıklıkla izlenir. Hastalar çoğunlukla gebe kalmada sorunlar yaşarlar. Çoğu hasta normalden fazla vücut ağırlığına sahiptir. Tip 2 şeker hastalığı, obesite, uykuda solunumun belirli aralıklarla durması (obstüktif tip apne), duygu durum bozuklukları (çoğu kez depresif bir ruh hali) ve rahim zarı kanseri (endometrium kanseri) için artmış bir risk durumu hastalığa eşlik eden diğer tıbbi durumlardır. Tek başına polikistik over görünümüne sahip olan kadınlarda diğer iki kriterden en az biri yoksa, hastaya polikistik over sendromu tanısı konamaz. Sadece overlerin polikistik görünümde olduğu söylenebilir. Yine de bu tip durumlarda özellikle gebelik elde etmek için YARDIMLA ÜREME TEKNİKLERİNİN kullanılması söz konusu ise ilaç tipleri ve dozlarında çağdaş kılavuzları takip etmek önem arzeder. Toparlamak gerekirse;
1.Düzensiz adet ya da hiç adet olamama
2.İnfertilite-subfertilite (gebe kalmakta zorluk)
3.Yüksek androjen seviyelerine bağlı sivilcelenme, erkek tipi kıllanma, erkek tipi saç dökülmesi
4.Fazla ve uzun süren adet kanamaları
5.Olguların %80’inde fazla kilo
6.Ultrasonografide yumurtalıklarda polikistik görünüm PCOS’daki en sık karşılaşılan bulgu ve semptomlardır.
Polikistik over sendromlu hastalarda ‘’Metabolik Sendrom’’ olarak isimlendirilen göbek çevresinde belirgin yağlanmanın eşlik ettiği fazla kilolu olma durumu,insülin direncinin mevcudiyeti,serum insülin, homosistein, serum testosteron ve dihidrotestosteron gibi androjen (erkeklik hormonu ve erkeklik hormonu etkisi gösteren maddeler) düzeylerinin arttığı bir klinik tablo çoğu olguda hastalığa eşlik eder. Androjenik hormonların yüksekliği iç organların yağlanmasını da beraberinde getirir.
Unutulmamalıdır ki PKOS’lu hastaların %80’inde fazla kilo izlenir.%20 hasta NORMAL KİLODADIR. Klinik olarak görünümleri tipik PKOS’lu hastalardan farklı olabileceği için çoğu kez doğru tanı ve tedavi uygulanmasında geç kalınabilmektedir.

Polikistik Over Sendromunda Tedavi

Tedavi 4 alana yönelik olarak düzenlenmelidir:
1.İnsülin direncini azaltmak
2.Doğurganlık hızını artırmak yani infertilite durumunu düzeltmek
3.Aşırı kıllanma (hirsutizm) ve sivilce gelişimini tedavi etmek
4.Adetleri düzeltmek ve bu sayede endometriumda (rahim zarında) hiperplazi ya da kanser gibi oluşumların gelişimini ortadan kaldırmak
Bunun için ilk olarak hasta kilolu ise uygun diyet, egzersiz ve ilaçlarla (Tip 2 şeker hastalığında kullanılan tabletler) vücut ağırlığının %5 ile %15 arasında bir oranda kilo vermek tavsiyesinde bulunulmalıdır.Özellikle pek çok genç hasta bunu başarırsa adetleri dolayısı ile yumurta geliştirip attıkları adet döngüsü düzene girecektir.Bu hastaların çoğu kendiliğinden gebeliği de yakalayabilmektedir. İnsülin direnci de belirgin bir şekilde azalır.
Düzenli adet döngülerini yakalayana kadar adet düzenleyici ilaçlarla yapay olarak adetler düzenlenmelidir.Tüylenme sorunu için belirli ilaçlar ve kozmetik yaklaşımlar kullanılmaktadır.
Görüldüğü üzere polikistik over sendromu olgularında birbirini tetikleyen problemlerden oluşan kısır döngü kırıldığı anda yumurtlama, gebe kalma,insülin direncinde azalma , aşırı kıllanma ve sivilce gelişimi kendiliğinden düzelme yoluna girmektedir. Hayat tarzı ve beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi ile bu denli sorunun peşpeşe iyileşip normal fonksiyonlarına dönmesi tıp alanında nadir izlenen durumlardandır. Ancak kilo vermek pek çok hasta için o kadar kolay olmamaktadır.

Kilo kaybına rağmen adetleri düzelmeyen ya da kilolu olmamasına rağmen adetleri düzenli olmayan hastalarda gebelik arzusu da varsa yumurtlamayı başlatan/tetikleyen ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların hepsi mutlaka doktor önerisi, doktor takibi altında kullanılmalıdır. PKOS’ta yumurtlamayı teşvik etmek için çoğu kez tabletler kullanılırken hormonal iğnelerden de faydalanılmaktadır. Takip altında iken yumurtlaması düzenli olarak izlenen hastalarda belirli bir süre (yaşa göre 3-6 ay arası) geçmesine rağmen hala gebelik elde edilemediyse intrauterin inseminasyon (IUI-aşılama) veya tüp bebek tedavisi ile yola devam edilmektedir. Özellikle tüp bebek tedavisine giren hastalarda yumurta geliştirme süreci (kontrollü overyan hiperstimülasyon-KOH) tecrübeli hekimler tarafından dikkatle yapılmalıdır. Çünkü uygun olmayan ilaçların uygun olmayan dozlarda kullanılması nedeni ile PKOS’lu hastalarda overyan hiperstimülasyon sendromu (OHSS) olarak isimlendirilen bazı artmış olumsuz durumlara neden olan bir klinik tablo gelişebilir.

Bu makale 18 Kasım 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Batu Aydınuraz

Op. Dr. Batu AYDINURAZ, 6 Haziran 1973 tarihinde  Ankara’da doğmuştur. Lise öğrenimini T.E.D. Ankara Koleji’nde bitirdikten sonra 1992 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1998 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 2003 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında 2003-2010 yılları arasında Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu’nun ekibinde görev almış olan Op. Dr. Batu AYDINURAZ,  2010- 2015 yılları arasında Memorial Antalya Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörlüğü'nü yapmıştır.

2016 yılından bu yana Özel  Antalya Gelecek Tüp Bebek Merkezi'nde çalışmalarına devam etmektedir.

 

Etiketler
İnfertilite riskleri
Op. Dr. Batu Aydınuraz
Op. Dr. Batu Aydınuraz
Antalya - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube