Neden koruyucu diş hekimliği?

Neden koruyucu diş hekimliği?

Koruyucu diş hekimliği önemli mi?

Dişlerimizin çürümesi kaderimiz mi?

Şimdi şöyle düşünelim; Kendimizi koruma olanağınız varken korumadık. Ciğerlerimizi üşüttük. Başlangıç evresinde tedavi imkanı varken tedavi de olmadık. Çaresiz kalınca doktora gittik ve hasta olan bölümü başarılı bir operasyonla kestirip çıkarttırdık. Bu işleme akciğerlerimiz kalmayıncaya kadar devam ettik. Sonra da büyük paralar ödeyerek kendimize suni solunum cihazı taktırdık. Eşe dosta da gururla gösteriyoruz. Nasıl? Mantıklı mı?

İşte dişleri için gerekli özeni göstermeyen ve koruyucu diş sağlığı hizmetlerinden yaralanmayanlar için yaklaşım tamamen böyle. Ömür boyu bir yaratılış mucizesi olan dişlerimizi yerlerinde korumak varken neden implantlara, tam veya bölümlü protezlere ihtiyaç duyalım? Bir gün dişlerimizi kaybedip yerine takma dişler yaptırmak kaderimiz değil, ihmalkarlığımız ve cefakar dişlerimize karşı gösterilen vefakarsızlığımız olabilir ancak…

Dişlerimizin çürümesinden sorumlu olan bizler miyiz?

Bizden önce yaşamış olan insan, hatta milyonlarca yıl önce yaşamış olan dinozorların bile iskeletleri incelendiğinde kemiklerin dışında dişlerin sapa sağlam yerlerinde durduğunu görürsünüz. 

Ölülerin dişleri çürümez. 

Öyleyse dişlerimizi bizim yapmakta olduğumuz bir takım yanlışlar çürütüyor. Üstelik ağız ortamının inanılmaz koruma sistemine rağmen…

Peki doğrusu nedir? 

Ağız diş sağlığı hizmetleri sunumu üç basamaklıdır. Birinci basamakta koruyucu diş hekimliği yer alır. Ülkemizde bu konu yeteri kadar önemsenmez. 

Bu nedenle Ağız Diş Sağlığı Hizmetleri genellikle ikinci basamaktan başlar. Yani tedavi edici hizmetler… 

Üçüncü basamakta kaybedilen dişin yerine konulması vardır. Tam, bölümlü protezler köprüler, özellikle de son yıllarda popülaritesi artan implantlar…

Ağız ortamında bulunan ve solunum yolları, dudak, dil ve damağın baskılarının oluşturduğu ortamda dengede halinde yerlerinde duran dişler (denge bozulursa dişlerin de yerleri değişir), onları koruyan mucizevi sıvı tükürük, diş köklerini koruyan diş etleri, sağlıklı besinler, kasiyum fosfat tuzları, Flor bileşikleri …

Bunlara karşılık dişlere ve diş etlerine zarar verebilecek bakteriler, onları besleyen tükürük, ağız ortamı sıcaklığı, artık besin maddeleri, kötü alışkanlıklarımız… 

Koruyucu hekimlik bu ortamı dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı kalmasını sağlayacak şekilde yönetir. 

Birey ile iş birliği yaparak koruyucu ortamı geliştirişken zararlı etkenleri ortamdan uzaklaştırmaya çalışır. 

Ayrıca sağlıksız diş etleri bakterilerin damar yolu ile vücuda girişi için en uygun kapıdır. 

Unutmayınız, vücudumuz ağız ortamımız kadar sağlıklıdır.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Dt. Remzi Ülgen

Dr. Dt. Remzi ÜLGEN, 1953 yılında Şanlıurfa'da doğmuştur. Lise eğitimini 1970 yılında Ankara Cumhuriyet Lisesi'nde bitirdikten sonra Ege Üniversites Diş Hekimliği Fakültesi'nde başladığı lisans eğitimini 1975 yılında tamamamıştır. 1976-1987 yılları arasında Çorum Alaca Sağlık Merkezi'nde görev yapmıştır. 1996 yılından itibaren İstanbul Diş Hekimleri Odası Toplum Ağız Diş Sağlığı Komisyonu'nda, Tüketici Hakları Komisyonu'nda ve TDB Tüketici Hakları Komisyonu'nda komisyon üyesi olan Dr. Dt. Remzi ÜLGEN, 1 yıl Okçu Musa İlköğretim Okulunda komisyon üyesi olarak, 5 yıl ise Türkiye’de Ağız ve Diş Sağlığı Kapasitesinin Arttırılması Uygulama Projesinde (Bilecik-Osmaneli) çalışmalar yapmıştır. 1. Bursa Ağız Diş Sağlığı Kurultayına, 1. Diş Hekimliği Tüketici Hakları Kurultayına, Mersin Ağız Diş Sağlığı Hizmetlerinin Finansmanı, Örgütlenme ve ...

Etiketler
Ağız sağlığı
Dr. Dt. Remzi Ülgen
Dr. Dt. Remzi Ülgen
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube