Glutatyona neden ihtiyacımız var?

Glutatyona neden ihtiyacımız var?

Glutatyon en güçlü antioksidan.

Kuvvetli, etkili, mükemmel bir paslanma ve yaşlanma freni. Harika bir “serbest radikal” avcısı. “Hastalık-sağlık” arasında gelgitler yapan bedenimizin hangi safta yer alacağının temel karar vericilerinden de biri. “Peki nedir yapısı ve nasıl başarıyor bu kadar mühim bir işi, başka işlere de yarıyor mu?” 

Elektron hırsızlarını yok ediyor

Kimdir o elektron hırsızları? Serbest radikaller dediğimiz zararlılar.
Serbest radikaller, “elektron açlığı” içinde kıvranan, hücrenin DNA’sından, iç yapısından, zarından “elektron hırsızlığı” yaparak onları hızla paslandıran ve yaşlandıran kötü moleküller.
Her gün, her an bedensel faaliyetlerimizin doğal “yan üretimi”, doğal “atık ürünü” olarak da o moleküllerin milyonlarcası üretiliyor,
1 yılda üretilen serbest radikal miktarı birkaç kiloyu bile bulabiliyor.
Bu son derece tehlikeli yapılar dokundukları, yapıştıkları her yerin yapısını bozan, yıpratan, kronik hastalıklara zemin hazırlayıp yaşlılığın tadını tuzunu kaçıran son derece sinsi hırsızlar.
Peki glutatyon yani antioksidanların ustası ne yapıyor?
Glutatyon bu hırsızlara “Elektrona mı ihtiyacın var kardeşim?” deyip “Gel sen hücreye, çekirdeğine, DNA’ya zarar verme, gel sen bu işten vazgeç, ben sana kendi elektronumu vereyim” teklifini götürüyor.
Yani bizi, hücrelerimizi, dolayısıyla doku, organ ve sistemlerimizi korumak için elektronunu vererek kendini feda ediyor. Ama bu arada da o zararlı serbest radikalleri tek tek avlıyor!

Bedene detoks jimnastiği yaptırıyor

Glutatyonun marifetleri sadece serbest radikal avcılığıyla sınırlı değil, o aynı zamanda mükemmel bir detoks ustası. Toksinlerden arınmak söz konusu olduğunda da yine en ön safta o var.
Karaciğer en büyük detoks organımız. Temizlik fabrikamız, çamaşır yıkama makinemiz. Glutatyon karaciğerdeki FAZ 2 detoks süreçlerinin en mühim oyuncusu, baş ustası.

Ağır metalleri tek tek temizliyor

Bedende birikebilen ağır metalleri ve kimyasalları da glutatyon temizliyor.
Nörotoksik cıvadan ya da kanserojen arsenik, kadmiyum, bakırdan temizlenmek, meyve ve sebzelerdeki kimyasal kirlerden kurtulmak, et ve süt ürünlerindeki hormonlar ya da antibiyotiklerden arınmak söz konusu olduğunda da yine glutatyon “Ben buradayım, bunları temizlemek de benim işim” diyor, anında en usta bir çöp işçisi edasıyla süratle temizliğe girişiyor.

Sigara dumanının zararlarını frenliyor

Sigara dumanındaki toksik maddeler ve serbest radikallerin de en amansız düşmanı yine glutatyondur.
Sigara dumanının inanılmaz miktarlarda serbest radikal ürettiğini biliyoruz. Bir nefes sigarada binden fazla serbest radikal olduğunu da öğrendik.
Özellikle pasif içicilerdeki sigara zararlarının bu “duman altı olmaya bağlı” serbest radikal hasarından kaynaklandığı kesin!
İşte burada da yine glutatyon devreye giriyor, antioksidan gücünü burada da devreye sokuyor. Sigara dumanıyla oluşan serbest radikallerle amansız bir savaşa giriyor.

Kas performansını artırıyor

Glutatyon sporcu sağlığında da önemli bir molekül. Kas gücü ve verimliliğini de artırıyor. Güç, kuvvet ve yüksek iş verimi sağlıyor. Glutatyon enjeksiyonlarından sonra müthiş bir dinamizm kazanmamızın nedeni de bu zaten.

Bedene ve ruha enerji yüklüyor

Glutatyon bize ek bir enerji de yüklüyor. Enerji üretiminde de önemli bir etkisi, mühim görevleri, ciddi faydaları var. Zaten böyle olduğu için de daha çok enerji kullanan hücrelerin daha çok mitokondrisi oluyor.
Çalışkan kalp kası hücrelerinden her birinin neredeyse 5 bin mitokondriye sahip olmasının sebebi de bu zaten.
Mitokondrilerin sayısı arttıkça glutatyon üretimi de, kullanımı da maksimuma çıkıyor. Beden adeta bir tür enerji patlaması yaşıyor.

Glutatyona sahip çık!

Glutatyon serbest radikallere kendi elektronunu verip güç kaybeden yani kendini feda eden bir itfaiye neferi. Serbest radikal yangınlarının çoğunu o söndürüyor. Bu nedenle de “master antioksidan” unvanını fazlasıyla hak ediyor.
Daha güçlü bir antioksidan savunma sistemi, daha etkin bir detoks gücü, daha güvenli bir “antikanser” duvar yapılanması, daha fazla enerji, daha sağlam kaslar, kalp, akciğer, daha az alerjik problem...
Kısacası daha çok sağlık ve daha iyi bir yaşlılık için glutatyon vazgeçilmez bir doğal hazine. Ona sahip çıkmak ise yaşı ilerleyenlerin mühim, öncelikli görevi.
Ne var ki alkol, sigara, menopoz, yaşlanmak, kötü uyku, az hareket ve kötü beslenmeyle hızla azalıyor. O azalınca da yaşlanma hızlanıyor.
Bu nedenle “Ben iyi yaşlanmak istiyorum” diyen herkesin glutatyonuna sahip çıkması gerekiyor.

Yapısında ne var?

Glutatyon üç aminoasitten -sistein, glutamin, glisin- oluşan bir tripeptit. Bu mucizevi molekül de bedenimizde üretilen pek çok molekül gibi takım çalışmasını seviyor.
Katalaz ve peroksidaz gibi diğer antioksidan güçlerle C, E vitamini, alfa lipoik asit, koenzim Q10, selenyum ve magnezyum gibi diğer antioksidanlarla takım halinde çalışıyor.
Glutatyon konusu ile mitokondri konuları kardeş konular. Mitokondriler enerji üreten sistemler. Sağlıklı kalmaları, serbest radikal zararlarından korunmaları ve daha yüksek bir verimle çalışmaları için onların da glutatyon ihtiyaçları var. Kısacası sağlıklı bir mitokondri için de glutatyon bulmak, kazanmak, üretmek zorundayız.

SON SÖZ

Vücudumuz yaş aldıkça yada beslenme ve emilim problemlerinden dolayı aminaasit eksikliği sonucu glutatyon yapımı azalmaktadır. Bu antioksidanı kronik hastalıklarımızda şiddetle ihtiyaç duymaktayız.

Kliniğimizde intravenöz serum içinde yıllık kürler halinde glutatyon uygulaması yapılmaktadır.

Bu makale 15 Eylül 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Doğanay Kürkçü

Dr. Doğanay KÜRKÇÜ,  ilkokulu tamamladıktan sonra ilk maarif kolejlerinden biri olan Konya Anadolu Lisesi’ni kazanmıştır. 7 yıl süren kolej eğitimi sonrasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Uzmanlığı'nı Adli Tıp Kurumu'nda tamamlayarak Adli Tıp Uzmanı olarak çalışmıştır.  22 yıllık doktorluk mesleğinde koruyucu hekimlik, tedavi edici hekimlik, adli hekimlik, sağlık politikaları gibi çok farklı alanlarda çalışmış olan Dr. Doğanay KÜRKÇÜ’nün, bu süreçte modern tıbbın kronik hastalıklara yaklaşımının çoğunlukla belirtileri bastırmaya yönelik çaresizliği ve kalıcı tedavi seçeneklerinin olmaması dikkatini çekmiştir. Klasik tıp öğretilerinin teşhis yaklaşımları ve ilaçlara bağımlı tedavi uygulamalarının yetersizliğinin verdiği rahatsızlıklarla 2012 yılından it ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Glutatyon
Uzm. Dr. Doğanay Kürkçü
Uzm. Dr. Doğanay Kürkçü
Adana - Biorezonans Sertifikalı Tıp Doktoru
Facebook Twitter Instagram Youtube