Gıda alerjileri ve gıda intoleransları

Gıda alerjileri ve gıda intoleransları

Şimdi hepinizin kafasını karıştıran ve merak ettiğiniz bir konuyu anlatıyorum. Nedir bu sürekli bahsedilen intolerans ve alerji denilen şeyler? Neler yapılmalı? Bu yazımla aklınızdaki birçok soruyu cevaplamış olabilirim umarım.
***Öncelikle gıda intoleransı ve gıda alerjisi aynı şey demek değildir
***Gıda alerjileri immün sistem yanıtıdır. Belirli yapılardaki proteinlere karsı vücudunuzun geliştirdiği immün sistem yanıtıdır. Bu proteinleri vücudunuz yabancı olarak algılar ve onlara karsı immün yanıt ile adeta savaş açar. Bazı durumlarda anafilaksi tablolarında hayatı tehdit edebilir.
***Gıda intoleransları ise daha çok sindirim sistemi sorunlarıdır. Sindirim sisteminde oluşan bir stresse bağlı olarak ya da bir enzim yapı eksikliğine bağlı olarak gelişir.
Peki, sindirim sistemindeki bu sorunlar nelerdir?

Yediğiniz gıdalardaki yapıları yeterli şekilde parçalayamamak, sindirememek (Sindirim enzimlerinin eksik olması ya da aktif olamaması; mesela laktoz intoleransı, süt ürünleri içerisindeki laktoz şekerini sindirecek laktaz enzimi eksikliğinde oluşur.)

Gıdalardaki bir maddeye kimyasal yanıt ( gıda katkı maddelerine, MSG, sülfitlere, boya maddelerine )

Gıdalardaki bulunan bazı doğal yapılara ve proteinlere hassasiyet olabilir ( kafeine mesela ya da bruksel lahanası soğan gibi gıdalardaki doğal şekerlere, glüten vs.)

NOT: Burada ufak bir not düşmek istiyorum. Literatüre yeni yeni giren çalışmalar artık intoleranslarında birer immün sistem yanıtı olduğunu gösterecek bulgular ortaya koymaktadır ama henüz net olarak kabul görmüş değildir.
NOT:İkinci önemli notumuz ise intoleranslar uzun süre devam ettiği anda bağışıklık sistemini bağırsaklar üzerinden sürekli uyaracağından uzun vadede immün bir yanıt oluşturmaktadırlar yani basta immün bir yanıt değil iken sonradan bağışıklık sistemi de devreye girmektedir.
NOT:Gıda alerjilerinde genelde IgE yanıtı hakimdir. Ama IgE yanıtı olmayan alerji durumları da mevcuttur; Mesela çölyak hastalığı.


 GIDA HİPERSENSİTİVİTESİ = GIDA İNTOLERANSI VE GIDA ALERJİLERİNİN GENEL ADI OLABİLİR

Genel olarak Ig yanıtlarına göre ayırırsak:

IgE Aracılı: Tüm sistemi etkileyen alerjik yanıtlar

IgE Olmadan: Daha çok bağırsak düzleminde oluşan yanıtlar ve bağırsağı etkileyen sonuçlar. Sonrasında sistemi etkiler.

IgG Aracılı: Gıda intoleranslarının altındaki temel neden olduğu düşünülmektedir. Sürekli gıdaya maruz kalınma sonucu oluşan reaksiyonlar olabilir. Sistematik sorunlara yol açabilir.

***Gıda alerjiler hayatı tehlike edecek şekilde karsınıza çıkabilir (anafilaksi) ama intoleranslar daha çok kronik bir zeminde yavaş yavaş etki ederler. Ve intolerans oluşumu her gecen sene git gide artmaktadır. Bunu altındaki nedenlerden birinin de gene kronik toksisite, yanlış beslenme, sedanter yaşam olduğu düşünülmektedir.
***Endüstriyel toplumlardaki insanların %20den fazlasında artık gıda intoleransları görüldüğü ortaya konmuştur. Ailede birinde alerjik hastalığı olan kişilerin ( alerjiler, astım, egzama vb. ) alerji geliştirme olasılığı %40 daha fazladır. Eğer iki aile bireyinde alerjik bir hastalık var ise bu oranın %80lere kadar çıktığı ortaya konulmaktadır.
***Yapılan bir çalışmada erişkinlerde görülen gıda alerjilerinin %45inin 18 yasından sonra çıktıyı ortaya konulmuştur. Bu da yukarıda bahsettiğimiz gibi benim nazarımda yanlış beslenme, sedanter yaşam ve kronik toksisite sonucudur.
***İşin en kötü yanlarından biri gıda intoleranslarını tespit etmek hem zordur hem de tespit etseniz bile bu intoleransın neden olduğu toksisiteyi ve alttaki sorunları, sindirim sorunlarını çözmeye odaklanmamak toplumda yapılan en büyük hatalardan biri olmaktadır.
Peki bizde intolerans olduğunu nasıl anlayacağız? Ne gibi şikâyetler oluşur intolerans ya da alerji durumunda?

***Gıda intoleransları ve gıda allerijleri benzer semptomlar verirler bu yüzden bunları ayırmak oldukça zor olabilir. Bu semptomlar;

İshal    

Kabızlık

Anksiyete hali

Şişkinlik    

Karında gaz sürekli

Titreme

Kızarıklar

Ciltte yanma hissi

Çarpıntı

Baş ağrıları

Bulantı

Ödem 

Yorgunluk

Karın ağrısı

Burun akıntısı

Asit reflüsü

Mide yanmaları

Nefes alma sorunları

Kasıntı gibi semptomlar olabilir.

Gıda alerjilerinde ise basit durumlarda yukarıdaki semptomlar görülebilir ama ileri durumlarda yaşanan şikâyetler ise su şekildedir;

Nefes almakta zorlanma

Kaşıntı

Kurdeşen

Baş dönmesi

Hipotansiyon

Anafilaksi şeklinde karşımıza çıkabilir.

***Semptomlar gıdayı yedikten birkaç saat sonra başlayabilir ya da 24-48 saati bulabilir başlaması. Hatta bazı durumlarda birkaç gün sonra bile semptom verebilir, bu yüzden de saptaması zor olmaktadır. Hatta çoğu kişi 2 gün sonra gelen şikâyetlerin bir alerji ya da intolerans tablosu olabileceğini anlayamadığı için alerjiler, intoleranslar çoğu zaman göz ardı edilmektedir.
***Alerji vakalarının %5i çok hızlı reaksiyon gösterebilir ( 0-30 dk. İçin de ) ve anafilaksiye kadar giden tablo ile ölüme bile neden olabilir. Alerji vakalarının %95i ise 30 dakikadan daha geç semptomlar verir, hatta 4 günü bile bulabilir. Burada daha çok hayati tehlike oluşturmayan ama sistemi stresse sokan yanıtlar ve semptomlar oluşur. 
***Kan tahlilleri ya da biofeedback testleri bize intoleranslar konusunda fikir verebilir ama çoğu testte bu bilgiler yanıltıcı olabilir, en iyi yanıtı bedeniniz bilir. Hastalarımda da bu tahlillerin bazılarını kullanıyorum (onlara maddi yük olmayacak şekilde muayene ücretine dâhil, kliniğimde kendim yapıyorum.) Ama aynı zamanda bir eliminasyon diyeti ile hastamızla beraber semtpomları yakından takip ediyoruz ve bu sayede intoleransımız olan gıdaları daha kolay tespit edebiliyoruz. Her zaman söylediğim gibi semptomlar her zaman en önemlisidir, birçok testten üstündür gözümde. Ama bu demek değildir ki testlerin hepsi anlamsız. İntoleranslar söz konusu olduğu anda eliminasyon diyetlerini ve soncularının en kötü yanı bunlarda da net bir şey anlayamama ihtimalimizin olması. Çünkü intoleranslardaki semptomlar günler içinde gelişebilir ve gözden kaçabilir. Bazen küçük fark edilmeyecek semptomlar verebilir baslarda. O yüzden testlerle eliminasyon diyetini bir müddet kombinlemek daha olumlu sonuçlar almanıza fayda verebilir.
***Eliminasyondaki mantık; intolerans olduğunu düşündüğümüz gıdaları beslenmemizden çıkarıyoruz. Belirli bir süre (1-2 ay) bu gıdaları tüketmiyoruz ve sonrasında düşük oranda bu gıdaları yeniden beslenmemize sokarak vücudumuzun yanıtını gözlemliyoruz. Gıdaya karşı hala semptom veriyorsak (yukarıda saydığımız semptomlardan) intoleransımız var demektir. Tabi bu sürede kişinin sindirim sistemi için uygun bir beslenme düzenlenmelidir ve gerekirse supplementer destekler gerekirse başka yöntemler ile altta yatan başka sorunlar var ise çözmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Alt kısımlarda adım adım eliminasyondan bahsedeceğiz.
Buradan sonra da size hem sık görülen gıda alerjilerinden hem de en sık görülen gıda intoleranslarından ve de bunlara karşı neler yapılabileceğinden bahsedeceğim.

Alerjiye neden olan gıdaya alerjen denmektedir. Ve en sık alerjen olarak anılan gıdalar bunlardır:

Süt ve ürünleri

Yumurta

Balık

Kabuklu deniz ürünleri

Fıstık

Gluten

Soya

Mısır

Maya

Nightshades ailesi ( domates, patates, biber, patlıcan )

Her türlü kabuklu yemiş ağacı türevi = Badem, fındık, kaju, ceviz, antepfıstığı, brezilya cevizi vb.

Çikolata

Çilek

şeklindedir.

***Gıda alerjisi daha öncede belirttiğimiz gibi immün bir yanıttır ve alerjiniz olduğunu gözlemlediğiniz bir gıdayı hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerekmektedir. Alerjiler daha çok kan testleriyle tanı koyulabilir. Sindirim sisteminizi düzeltmenize rağmen geçmeyen sorunlarınız var ise gıdalara karşı; Bu da bu gıdaya alerjiniz olduğunu düşündürebilir.

Şimdi buradan sonra daha çok gıda intoleranslarından bahsedeceğiz…
Gıda intoleransları yukarıda da bahsettiğimiz gibi immün bir yanıttan ziyade sindirim sistemindeki bozukluklarla alakalıdır.

 

Bu makale 19 Eylül 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Melek Vuslat Özdoğan

Dr. Melek Vuslat Özdoğan, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde Hemopati eğitimi, Medipol Üniversitesi'nde Mezoterapi eğitimi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde Ozon Terapi eğitimlerini, İntegrative Nutrition School'da Beslenme eğitimini, Functional Medicine University ve Fonksiyonel Tıp Akademisi'nde Fonksiyonel Tıp eğitimini, başarıyla tamamlamıştır.


Dr. Melek Vuslat Özdoğan, mesleki çalışmalarına şu an İstanbul Ataşehir'de bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Dr. Melek Vuslat Özdoğan
Dr. Melek Vuslat Özdoğan
İstanbul - Fonksiyonel Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube