Enzimatik lipoliz bir yağ parçalama işlemidir. Çok küçük mezoterapi iğneleri kullanılarak uygulanır. Derinde duran kalıplaşmış yağ hücrelerinin içine enjeksiyon yöntemiyle yağ parçalayıcı enzimler verilir. Bu enzimler yağ hücrelerinin zarını parçalar. Yağlar açıkta kalır ve vücut tarafından kullanması beklenir. Sonrasında hastaya, karbonhidrattan fakir bir diyet programı verilir. Ve günlük 10.000 adım yürüyüş önerilir. Yürüyüş sırasında vücut ilk önce karbonhidratları yakar. Hasta, karbonhidrattan fakir bir diyetle beslendiği için yürüyüş sırasında kısa sürede karbonhidrat depoları tüketilir. Karbonhidrat depoları biter bitmez vücut, enerji metabolizmasında ikinci sırada yağları kullanacaktır. Bizim hücre dışına lipoliz yaparak çıkardığımız yağlar kullanılmaya başlar. İşte bu yüzden lipoliz ile verilen kilonun çoğu yağdan olur. Hasta 5 kg vermiş olsa bile sanki 8 kg vermiş gibi gözükür. Çünkü volüm olarak en fazla yeri yağlar kaplar. Lipoliz yapıldıktan yaklaşık 10 gün sonra hastada gözle görülür bir fark olmaya başlar. Giydiği pantolonlarda bu incelmeyi fark eder. Ortalama 30 günde sonucu görürüz. Lipolizde hastanın kaç kilo verdiğinden çok, kaç santim inceldiği ile ilgileniriz. En sık uygulanan bölgeler karın çevresi, yan yağlar, basen, iç bacak, gıdı ve kollardır.
2. DİĞER YÖNTEMLERE GÖRE FARKI NEDİR?
Enzimatik lipolizde, yağ parçalayan enzimleri derin yağ dokusuna verdiğimizden dolayı diğer yöntemlere göre daha etkili sonuç bekleriz. Özellikle kollajenaz denilen enzim kullanılarak sıkılaşma da sağlanacağından gözle görülür fark, birinci ay sonunda hissedilir. Lipoliz, liposuction gibi ameliyat olmadığından dolayı, hasta işlem sonrasında günlük hayatına devam edebilir. 3-4 gün lipoliz yapılan bölgede hassasiyet ve ödem olabilir ama günlük hayatı etkilemez. Ameliyatta olduğu gibi hastanede yatış gerektirmez. Genel anestezi almanızı gerektirmez. Maliyeti ameliyatın onda biri kadardır. Sonrasında tekrar kilo alırsanız, liposuction da olduğu gibi sırttan ve omuzlardan değil tekrar aynı bölgeden almazsınız. Bu da biçimsiz bir vücut şekli oluşmasını engeller.
