Sözcük adını “EYE MOVEMENT DESENTİZATİON and REPROCESSİNG” ifadesinin baş harflerinden alır ve “GÖZ HAREKETLERİYLE DUYARSIZLAŞTIRMA ve YENİDEN İŞLEME” anlamını taşır.
Dr. F. SHAPIRO tarafından 1987 ‘de göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen keşfetmesiyle birlikte, zamanın iyileştiremediği yaralarda D. GRAND ‘ın da dediği gibi “IŞIK HIZINDA TERAPİ” tüm dünyada yaygınlaştı.
Psikolojik Travma bazen kazalar, doğal afetler, kayıplar, boşanma, iflas etme, şiddet, taciz, tecavüz ya da mobinge uğrama, bazen de tüm bunların başkalarının başına geldiği halde duygusal olarak etkilenmemiz sonucu aradan zaman geçtiği halde aklımızdan atamadığımız, bize acı veren olumsuz yaşam deneyimleridir. Travmaya ait duygu ve düşünceler aradan zaman geçmesine karşın uykularımızı kaçırabilir, konsantrasyonumuzu bozabilir, agresif davranmamıza ya da kendimizi suçlu hissetmemize yol açabilir.
Bazen yakın sosyal çevre, fiziksel aktiviteler, pozitif düşünce yapısı, dünya görüşü ve inançlarımız sayesinde bunların üstesinden gelebiliriz. Bazen ise hiçbir şey eskisi gibi olmaz, keyifli, istek dolu ve kararlı davranışlar sergileyen o eski benlik aranır, içinde bulunduğumuz anı yaşamak güçleşir. Kısaca beden, zihin ve nefes uyumu sanki kontrolümüzden çıkmış gibidir. İşte bu noktada EMDR terapisi imdadımıza yetişebilir.
Beynimizin iki bölümden oluştuğunu, sağ tarafın duyguları ve yaratıcılığı; sol tarafın ise bilişsel düşünceyi kontrol ettiğini biliyoruz. Geçmişe dayalı acı anılar beynin sağ bölümünde adeta depolanmış, herhangi bir uyaran sayesinde bize kendilerini hatırlatırlar ve sanki bugün yaşıyormuşcasına bizi incitebilirler. EMDR Terapisti bu anıların neler olduğunu, günümüzde bunları nelerin tetiklediğini ve gelecekte konuyla ilgili olası güçlüklerle nasıl başa çıkabileceğini kişinin kendisinin deneyimlemesine zemin hazırlar. Çift yönlü uyaranlar sayesinde sağ ve sol beyin paslaşmaya başlar. Olumsuz deneyimler yeniden işlenir, pozitif kaynaklar yeniden oluşur, travmatik anı hatırlansa bile beyinde artık tehlike sinyalleri çalmıyordur. Hatta kişi, olası başka bir travmaya karşı yeni işlevsel davranışlar dahi geliştirebilir.
Çocuklarda, gençlerde ve erişkinlerde
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU PANİK ATAK, DEPRESYON, FOBİLER,KORKULAR, KAYGI BOZUKLUKLARI, ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ, SINAV KAYGISI, UYKU ve YEME BOZUKLUKLARI, TEKRARLAYAN KABUSLAR gibi durumlar yaşayan danışanlarda, EMDR TERAPİSİ ile başarılı sonuçlar almaktayım.
