Çocuklarda hepatit c

ÇOCUKLARDA HEPATİT C

Çocuklarda hepatit c

Hepatit C aynı isimli virüsün (HCV) neden olduğu  esas olarak karaciğer tutulumu gösteren bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalığın artışıyla ilgili veriler her geçen gün artmakla erişkinleri tehdit eden hepatit C bebek, çocuk ve gençlerin sorunu olmaktadır. 

Hepatit C virüsü ile karşılaşıldığında hastalık oluşur. Hastaların bir kısmı bu virüsü vücuttan atamaz ve taşıyıcı olur. Bu vakalar hepatit C virüs taşıyıcıları HCV taşıyıcıları olarak tanımlanmaktadır. Taşıyıcı olanlar bu virüsü bulaştırdıkları gibi, sağlık açısından da sorunlar yaşamaktadır. Çocuklardaki hepatit C vakalarında HCV pozitif anneden geçiş önemlidir.

Dünya nüfusunun %3 ‘ü kronik hepatit C ile yaşamaktadır. Amerika’da 2014 verilerine göre 2.7 – 3.9 milyon kronik hepatit C hastası olduğu ve yıllık akut hepatit C ‘li hasta sayısının ise 30.500 olduğu bildirilmektedir. Asya ve Afrika’da ki  bazı ülkelerde enfeksiyon oranı yüksektir. Mısır’da enfeksiyon oranı %22 ‘e ulaşmaktadır.

Türkiye’de hastalığın gerçek sıklığı bilinmemektedir.  Bir milyon kişi hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir. Hepatit C hastalarında tanı çoğunlukla  geç evrelerde konulabilmektedir. Ülkemizde çocuklarda hepatit C sıklığı nedir sorusuna cevap vermek mümkün değildir.

Bu konuda  yapılan çalışmalar sınırlıdır.

Hastalık sinsi seyrettiği için tanımlamak güçtür ve vakalar gözden kaçmaktadır.

Ülkemizde hastalığın yaygınlığının %1-2.4  olduğu bildirilmektedir.

Hepatit C sinsi gelişen bir hastalıktır. Başlıca belirtileri;

Halsizlik, yorgunluk

Bulantı

Kas, eklem ağrısı

Kilo kaybıdır.                 

Bu tablo birçok hastalıkta olabileceğinden tanı çoğu hastada tesadüfen yapılan kan testi  ile  anlaşılmaktadır. HCV ile bulaşan kişilerin %15-20 si altı aylık bir süre sonunda tamamen iyileşir.    

2

%80-85 ‘i  ise kronik hepatitli bireye dönüşür. Bu vakaların %20 ‘si siroz ve karaciğer kanseri oluşmaktadır.

Hepatit C virüsü nasıl bulaşmaktadır?

Hepatit C virüsünü taşıyan anneler bu virüsü bebeklerine bulaştırmaktadır.

İlaç bağlılığı olan şahısların kullandığı iğne ve diğer malzemelerin paylaşımı.

Enfekte kan ve kan ürünlerinin kullanımı.

Cinsel temas ile bulaşabileceği gibi,

Enfekte materyalle karşılaşan sağlık personellerinde bulaşım riski altında olmaktadır.

Ayrıca Hepatit C virüsünün yayılmasında enfekte iğnelerle yapılan dövmeler ve hızmalar önemlidir.    

Enfekte anneden bebeğine hepatit C geçişi %10 oranında olmaktadır. Bu annelerin sezaryen yapılma endikasyonu yoktur. Normal doğum ve sezaryen arasında bulaş yönünden farklılık görülmemiştir. Ancak annede 6 saatten uzun süren erken membran rüptürü (suların erken gelmesi)  var  veya  anne karnına gebelik sırasında müdahale yapılmışsa risk artmaktadır.

Eğer hepatit C ile birlikte HIV virüsü pozitif ise (anne AIDS ise ) hepatit C’ nin bebeğe bulaşma oranı yükselmektedir. Bu vakalarda anne sütü verilmesi önerilmez. Hepatit C pozitif annelerin anne sütü vermesinde bir sakınca yoktur. Eğer annenin meme başında kanama ve iltihap varsa anne sütünden kaçınılmaktadır.

Hepatit C taramasının gebelikte rutin olarak yapılması önemlidir.

Enfekte anneden doğan bebeklerin çoğu doğumda normal tanımlanırsa da daha sonra hastalığın oluştuğu görülmüştür.

Son yıllarda hepatit C vakalarındaki artışla birlikte hepatit C ile doğan bebek sayısında artış dikkati çekmektedir. Enfekte olan bu bebeklerin %25-40ında kendiliğinden düzelme olmaktadır. Bazı çocuklarda bu virüsün vücuttan atılması yedi  yaşına kadar uzayabilmektedir.

3

Hasta olan çocuklarda  kronik hepatit  görülmekte, siroz  oluşmakta  ve bazı çocuklarda ise tablo ciddi seyretmekte ve karaciğer  transplantasyonuna (nakline) gidilmektedir.

Anneden çocuğa HCV geçişini belirlemek için anti HCV pozitif çocukları 18 aya kadar izlemek gerekir. Eğer

Anti - HCV pozitifliği 18 aydan daha uzun sürüyorsa,

Bebekte 3-4 aylıkken HCV-RNA tanımlanmışsa,

Karaciğer fonksiyon terslerinde bozukluk varsa,

Anne ve bebekte aynı genotip saptanırsa bu vakalarda kesin geçiş olduğu kabul edilmelidir.

Bu hastalar takip programına alınır ve gereken vakalarda anti viral tedavi uygulanmaktadır.

Bütün bu sorunlara karşın hepatit C aşısının araştırma safhasında olduğu ve rutin aşılama programında olmayışı üzücüdür.

Sonuç olarak:

Hepatit C enfeksiyonu günümüzde önemini korumaktadır.

Bu vakaların tanımlanması güçtür. Çoğu kez belirtilerin özgül olmayışı nedeniyle göz ardı edilmektedir.

Gebelikte HCV taraması rutin uygulanmalıdır.

 Anne ve bebeğe geçişin olduğu vakaların izlenimleri anne ve çocuk sağlığı açısından önemlidir.

Aşının en kısa zamanda uygulanabilir olması sorunun çözümüne yardımcı olacağı aşikardır.      

Prof.Dr.Nuran Gürses 

Çocuk ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı

 

Bu makale 27 Kasım 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nuran Gürses

Prof. Dr. Nuran GÜRSES, tıp eğitimini 1969 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. 1973 yılında ise Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda ihtisasını yapmış ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuş olan Dr. GÜRSES, 1981 yılında Edinburg Western General Hospital U.K - Yeni Doğan ve Çocuk Bölümü'nde çalışmalar yapmıştır. 1991 yılında da Haccettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları yan dal ihtisasını almıştır. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Doçentlik, 1988 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Profesörlük kadrosuna atanan Prof. Dr. Nuran GÜRSES, 1997- 2000 yılları arasında Alman Hastanesi Çocuk Kliniği Direktörlüğü yapmıştır. Kendisinin 90 adet türkçe yayını, 58 adet yabancı dilde yayını, 14 adet derleme ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Hepatit c tedavisi
Prof. Dr. Nuran Gürses
Prof. Dr. Nuran Gürses
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube