Amalgam Dolgu Gümüş ağırlıklı metal alaşım olduğu için “Gümüş Dolgu” olarak da isimlendirilir. % 70 gümüş (Ag), % 20 kalay (SN), az miktarda Bakır % 10 (Cu) ve < %1 Çinko (Zn)den oluşan toz özel bir cihazda cıva ile karıştırılarak belli bir kıvama getirilir, bu şekilde dişe uygulanarak sertleşmesi beklenir. Sağlamlılığı, basınca karşı dayanaklılığı ve uzun ömürlülüğü için bilinir ve uzun yıllardır Diş Hekimleri tarafından kullanılmaktadır. Amalgam Dolguları estetik bir görünüme sahip değildir ve ön Dişlerde bu sebeple uygulanmaz.
Bu dolgu malzemesinin sağlığımıza olabilen etkileri ile ilgili gündemde olan tartışmaların kaynağını içindeki ağır metaller, özellikle yüzde 53 oranında bulunan cıva oluşturuyor. Anca bu güne dek amalgam dolgunun içindeki cıvanın zehirli etkilerinin olduğuna dair hiçbir kanıtlanmış belge yoktur (Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) 2011, Amerikan Diş Hekimleri Birliği (ADA) 2010).
Amalgam dolgudan kabul edilebilir az bir miktar cıva sürekli vücuda salınmakta. Cıvanın vücuda yayılması buharlaşma, yeme, içme, çiğneme, fırçalama gibi yollarla mümkün oluyor. Yapılan pek çok araştırmada amalgamın yapımından ya da kullanımdan çok sökümü esnasında vücuda en büyük toksik etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple Amalgam Dolguları özel şartlar altında sökülmesi uygundur. Amalgam Dolgularını sökerken hastalarımızı korumak için büyük özen gösteriyoruz. Lastik bir örtüye benzeyen “Rubber Dam” uygulandıktan sonra Amalgam Dolgu sökülürken ağız içine bir toz parçası bile kaçmıyor. Tek kullanımlık özel uçlar ve buhardan koruyan özel aspiratörümüz ile birlikte Amalgam sökümünü zararsız hale getirmiş oluyoruz. Böylece cıvayı vücudumuza karışmadan uzaklaştırmak mümkün oluyor.
Günümüzde, modern Diş hekimliğinde çürük tedavisinde beyaz kompozit dolgular yada porselen dolgular tercih edilmelidir. Özellikle hamile veya emziren bayanlarda, böbrek hastalarında ve 6 yaş altı çocuklarda Amalgam dolgusu yapılmamalıdır.
Uzm.Dr. Şenay Yüksel Adanur
